Yukarıda mutlu şehirler, aşağıda hasarlı şehirler..!

Ben bu işleri anlamıyorum.
Kelli, felli adamlar bir araya geliyorlar ve 
“Şehircilik ve Mutlu Şehir”leri tartışıyorlar.
Nerede..?
Kartepe, yani Kocaeli.
Zirvenin ismine bakın, mutlu şehirler..!

Adamalar, yukarıda, 3 gün boyunca mutlu şehirleri tartışırken,
acaba kaçı aşağıda,
1999 depreminden kalan,
hasarlı binalarla yaşayan,
mutlu insanları..!
Düşünüyor..?

Buna ben;
“YUKARIDA MUTLU ŞEHİRLER, AŞAĞAIDA HASARLI ŞEHİRLER”
Dersem çok da yanılmış olmama değil mi?

Kocaeli’nde beş bine yakın hasarlı bina varken,
20 yıldır da yıkamıyorlarsa,
üç gün boyunca ne tartışırsanız tartışın beni mutlu edemezsiniz..!

Yanlış anlamayın, bu hasarlı binalarda yaşam devam ediyor.
Belediyelerin her türlü hizmetlerinden faydalanıyorlar.
Hatta ve hatta bu hasarlı binalar,
hayır, TABUTLARDA yaşayanları bir araştırsınlar bakalım,
kaçı ev sahibi kaçı kiracı?

Benim bir önerim var.

Kartepe’nin zirvesinde,
beş yıldızlı otelde,
üç gün boyunca,
birde beş bine hasarlı binaları
nasıl tahliye ederiz ve yıkarız zirvesi yapalım..!

Siz insanları mutlu mu etmek istiyorsunuz?
O zaman bir el atın şu işe.
Yıkın bu binaları,
hadi yıkamıyorsunuz,
bari boşalttın.

Kapatın, elektriklerini, doğalgazlarını, sularını.
Bırakın, insanlar size kıssın!
Hangisi daha doğrun?
Olası bir depremde, bu hasarlı binalarda, ölecek binlerce kişi mi, yoksa evi tahliye ettikleri için size oy vermeyecek üç beş kişi mi?